sözcükler

Çarşamba, Eylül 15, 2010

Zamana meydan okuyan tasarım:
Devon Tread 1

Tasarımcıların en sevdiği objelerden biri olan saatin evrimi devam ediyor. Bugüne kadar dünyanın en ünlü tasarımcılarının elinde birer sanat eserine dönüşen sayısız saat görmüş olabilirsiniz. Bu kez zaman kavramına çok farklı bir bakış getiren yenilikçi bir tasarımla karşı karşıyayız.

Klasik saat genelde mekanik düzeneğe sahip bir araçtır ancak bu kez bilgisayar teknolojisi ile robotik arasında bir gezintiye çıkıyoruz. Amerikan yapımı Tread 1, yenilikçi görünümü ile lüks saatler arasında çekici bir alternatif olmayı başarıyor. Bu kez bileğinizi genişçe saran şık çelik bir kadran üzerinde akan saniyeler ve dakikalar göreceksiniz.

Los Angeles’ın tasarım ustalarından Devon Works’ün ilk patentli saati Tread 1, üstün bir mühendislik ürünü olmasının yanı sıra servomotorlarla devinen parçaları, şarj edilebilir lityum piliyle çalışan 4 motordan güç alan deri kayışlar üzerinde kayan rakamlardan oluşuyor. Bu ileri mühendislik ürünü tasarım, beraberinde saatlerde aşina olmadığımız bir şıklığı da beraberinde sunuyor. Kayışlar üzerindeki rakamları büyük bir duyarlılıkla “gören” optik kod okuyucu her tıklamayı büyük bir hassasiyetle gerçekleştiriyor.

Bileğinizi sarmalayan Devon Tread1’in dakik çalışan dört adet servomotoru zamanı sanki akıp geçiyormuş gibi göstermeye ayarlanmış. Bileğinizin üzerinde akıp duran şeritler ve okunaklı rakamlar, sanki zamanın size değil sizin zamana hükmettiini hissetirmek için tasarlanmış. Paslanmaz çelik kadranı içinde yağ kullanımı gerektirmeyen çarkları, saatin şık kurma kolunun çok rahat ayarlanmasını sağlıyor.

Sıradan bir saatten çok mini bir robot taşıdığınızı hissetmek işten bile değil. Bu tasarımla saat pazarına güçlü bir giriş yapan Devon, iddialı tasarımını kayda değer bir fiyata sunuyor. Hediyesi 15 bin Amerikan Doları’na satılan bu saatin Apple kurucularından Steve Wozniak’ın kolunda taşıdığı birkaç yüz dolarlık Nixie Vakum Tüpü’nden yıllar sonra piyasaya çıkan en çarpıcı ürünlerden biri olduğu düşünülüyor. Farklılık yaratmak mı, neden olmasın?... Tabii ki motorunuzu satıp Devon Tread 1’i alma kararı vermeye niyetiniz varsa...

Salı, Ocak 24, 2006





BEYAZ DAHA FAZLA KİRLENMEDEN!
Karlı bir güne ne yakışır, olsa olsa şiir... Günlük yaşamın, bizi bizden alan gürültüsünü önler ve geride güzel bir dinginlik bırakır; iç sesimizi daha iyi anlayabilmek için...
--------------------------
KAR

Ahmet Muhip DIRANAS


Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.

Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan yoldan,
Rüzgâr gibi ta eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!

Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram.

Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır -tek, tenha- bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın


Stopping By Woods on a Snowy Evening

Robert Frost

Whose woods these are I think I know.
His house is in the village, though;
He will not see me stopping here
To watch his woods fill up with snow.

My little horse must think it queer
To stop without a farmhouse near
Between the woods and frozen lake
The darkest evening of the year.

He gives his harness bells a shake
To ask if there is some mistake.
The only other sound’s the sweep
Of easy wind and downy flake.

The woods are lovely, dark, and deep,
But I have promises to keep,
And miles to go before I sleep,
And miles to go before I sleep.